Makaleler

Anksiyete, Fobi ve Kaçınma

Çekirdek anılar form değiştirip kendilerine farklı ifade kanalları bulabilir. Örneğin; hoşa gitmeyen duygular bir nesneye, mekana, koşula yansıtılabilir. Bu, anksiyete yaratır ve korku uyandıran durumlardan kaçınmak için çeşitli yollar denenir.

 Paradoksal bir biçimde, kaygı kaçındıkça pekişir.

Beklenmeyenle Yüzleşmek- Frits Ahlefeldt

Korku duyulan “şey” her ne kadar, o an için uzak durdukça sönümlenen bir duygu olarak deneyimlense de korkulan durumla yüzleşmek hem korkunun hem kaygının giderek dindiğini gösterecektir. Kaygı duyulan senaryodan kaçınma davranışı, korkuyu sadece daha da pekiştirir. Tüm bunlar sürecin davranışsal boyutunu yansıtır.

Duygusal olarak bizi zorlayan/zorlamış meselelerin üstesinden yer değiştirme savunma mekanizması (bilinçdışı olarak) aracılığıyla gelinmeye çalışılabilir.

  • Babasının öfke krizleri esnasında korkuya kapılan biri, bu korkusunu odada bulunan bir nesneye (oyuncak araba, kedi, bıçak vs.) yönlendirebilir. Bu olasılık, o nesneye karşı fobik bir tutum geliştirmesine sebep olabilir.
  • Öte yandan, kendini ebeveynleri arasında ki çatışma arasında sıkışıp kalmış ve kaçacak bir yeri yokmuş gibi deneyimleyen birinin de klostrofobik semptomlar geliştirmesi olasıdır.
  • Güvenli bir ortamda büyümekten yoksun kalmış, dış dünyanın tehlikeli ve saldırgan öğelerle dolu olduğuna dair yargıları pekişmiş birinin agorafobik olması da pek tabii beklenebilir.

Anlaşılacağı üzere, birey, baş etmekte olduğu psikolojik zorlanmalar ile pek çok farklı biçimde, kendine baş etme yolları bulur. Esas olansa altta yatan temel duygunun neyi, hangi yolla sembolize ettiğini kavrayabilmektedir.

Korku neyi temsil etmektedir?

Var oluşsal bir tehdidi mi?

Yalnızlık ve terk edilmekle ilgili endişeleri mi?

Kıstırılmış ifade bulamamış duyguları mı?

Olay mahalline dönüldükçe, çekirdek an/ı/lar su yüzüne çıkmaya başlar. Kapsüllenip, muhafaza edilmiş olanın içindekine erişilir. Çekirdek duyguları temsil eden anılarla temas edilip yüzleşildikçe, birey bunları tekrar ele alma ve işleme fırsatı bulur. Korktuğu ve dolayısıyla kaçınma davranışı sergilediği meselelerin onu nasıl bir döngüye soktuğunu kavrama fırsatına tekrar sahip olur.

Bastırma ve yer değiştirme mekanizması yoluyla, nahoş duygular daha tolere edilebilir formlara bürünüp kontrol altında tutulmaya ve zihinden/bilinçten uzak bir yere konumlandırılmaya çalışılır. Tüm hayal kırıklığı, korku, acı, keder, mutsuzluk yaratan duygularla baş etmek için araya tampon görevi görecek ikame yaratımlar (fobi, anksiyete, panik atak vb.) üretilir. Tüm bu süreç yeni kurulan aktarım üzerinden işletilmektedir.

Bu çarpıtmaların farkına vardıkça, gerçekle yüz yüze gelinir. Tüm bunlar, olmuş ve olmakta olanı şimdi ve burada yeniden biçimlendirme ve anlamlandırma fırsatı sunar. Böylece, kendiliğin yeniden yaratım ve inşa sürecine bir tuğla daha atılır. Kimlik değiştirmiş olanın maskesi düşer ve “gerçekliğe” yakın bir yere yaklaşılır. Muğlaklık dağılır. Belirsizliğe olan tahammülsüzlük ve kendini tetikte tutmanın gerekliliği gevşer. Saklı tutulana, farkında olmaksızın harcanan enerjinin salıverilmesi, sistemi rahatlatır.

Bu, bir zamanlar bilinen ama unutulanı, tekrar bilinir kılmanın rahatlamasıdır.

Klinik Psikolog Batuhan Bilen

Loading

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now Button